İslam’ın insandan yapmasını beklediği 2 temel görev vardır aslında; “onu yaratanı tanımak” ve “insan olmak. İslam ise, bu görevlerin nasıl gerçekleştirileceği hususun gerek elçilerle(peygamberlerle) gerek kitaplarla insana aktarılmasıdır. Bu yolun iki yarısından -bana göre- birincisi olan insan olmanın büyük çoğunluğunu kapsayan ahlak da İslam’ın üzerinde durduğu ve anlattığı bir noktadır. Bu yazıda, İslam’ın öğütlediği ahlakın ne olduğu, başka kelimelerle İslam ahlakını kuşanmış insanın nasıl olması gerektiği ve İslam ahlakının neden evrensel olduğu üzere yazacağım. Girizgahı tamamladığıma göre anlatmaya başlayabilirim.
Her bir bireyin, aynı olayları yaşasalar da yada benzer şeyleri sevseler de, diğerlerininkinden farklı ve kendine özgün tercihleri vardır. Bu tercihler insanları ufak farklarla birbirinden ayırır ve bu ufak farklar biriktikçe, aynı toplumda yaşayan iki bireyin ve dolayısıyla zevklerinin farklılaşması ile sonuçlanır. Her farklı zevk ise farklı ahlakların doğmasına sebebiyet verir. Bu farklı ahlaklar bir noktada birbirinden tamamen zıt olabilir, bu da anlaşmayı ve geçimi zorlaştırır, sonucunda toplumun bütünlükçü yapısına zarar görür.
Bunun önüne geçmek için çoğunluğun kabul ettiği ahlaki yasalar ortaya çıkar. Bu yasalar özünde toplumu bütün tutmak içindir. Burada okuyan size bir soru yönlendirmek istiyorum: Sizce bunu sağlamak için korunması gereken nelerdir?Devam etmeden önce sizi cevabı düşünmeye davet ediyorum. Benim bulduklarım başlıca şunlardır: bireylerin canları, malları, hakları ve özgürlükleri.
İslam ahlakı bunların korunmasının yanında adaletli, iyi ve dürüst olmayı da emreder (Nahl 90) (Al-i İmran 17). Canı korumak için haksız yere cinayet işlemeyi yasaklarken, cinayete ceza olarak kısası belirler. Buna rağmen kısas zorunlu değildir, maktulün yakınları katili affedebilirler (Bakara 178). Malı korumak için hırsızlığı, faizi, kumarı ve rüşveti yasaklar(Nisa 29). Özgürlüklerin ve hakların korunması konusunda İslam’a göre, bireyler istedikleri dine inanbilirler(Bakara 256) (Kehlf 29) (Yunus 99). Bunun yarı sıra farklı fikirde olan bireylere zalim olmadıkça hoşgörü ile yaklaşmayı da emreder (Ankebut 46).
Sonuç olarak İslam ahlakını evrensel kılan, insanların toplumun bütünlüğün korunması için tarih boyunca düşünerek yukarıda da yazdığım can, mal, hak ve özgürlüklerinin korunmasını emretmesi ve bunun için emirler içermesidir.